Ay ışığı yağdı dört duvara Yıldızlara boyandım, uyku bölündü Bir gemici türküsü radyoda Durma kaptan, kara şimdi göründü
Fiyakalı fotoğrafım, her bir yanım hep bir yarım Sen gözleri siyah kadın, ben beklerim Bu mahpusun kıdemlisi, romantik devrimcisi Dilde memleket türküsü, ben söylerim
Kaldırımlar çayır çimen, sen bir yürü Mümkün olsa geriye alabilsem dünü Beş satırla bir ayrılık hikayesi Unutulmaz Nazım ve Piraye’si
. . .
Kaçtı hevesim, kaçtı duraklar Yine de gel, ne gerek var bahaneye Doğmadı daha o çocuklar Ve son sözler söylenmedi Piraye’ye